Thursday, 29 November 2012

Asimetrinin Gücü


Üstten Görünüm
Sedir ve Lale
İkebana çiçek düzenlemelerinde asimetri herşey demektir. Özellikle temel pozisyonları çalışırken bunu daha çok fark edersiniz. 

Batı tarzı, yüksek bir vazoya çok sayıda ve her yönden görünecek şekilde konulan çiçeklerin yarattığı simetrik ve zengin etki, ikebananın aradığı estetiğin çok dışındadır.

Az sayıda ve birbirinde oldukça farklı dal ve çiçeklerin asimetrik bir kompozisyonla bir araya getirildiği ikebana uygulamalarında, bakış açısı ve aranjmanın sergilendiği yer son derece önemlidir. 

Yandan Görünüm
Sedir ve Lale

Sogetsu Okulu Basic Slanting Style Moribana (Eğik Temel Tarz) usulünce yapılan bu düzenlemede, dalların geniş açılarla, merkezden ve birbirinden uzak olarak kullanılmasının vurguladığı etkileyici asimetrik etki göze çarpan ilk unsur.

(Burada bana dedikleri gibi) taze bir ikebanist olarak ben, bu sakin ve temiz asimetriye, üç dört dal ve çiçeğin yarattığı dinginliğe vurgunum.   

Thursday, 8 November 2012

Herşeyin Bir İlki Varmış!

Huzurlarınızda ilk ikebana çalışmam!

Henüz doğru açılardan fotoğraflamayı bilmediğimden elimizdekiyle yetineceğiz. Kayıt düşmek adına :)

Sogetsu Okulu Basic Upright Style (Temel Dik Tarz) usulünde yaptığım bu ilk ikebana düzenlemesinin ana hatları shin ve soe için ağaç dalları, hikae içinse krizantemler kullandım. Üçüncü ana dal olan hikae için genellikle çiçek kullanılır. 

İkebana eğitimine başlarken, kişinin temel estetik değerleri kavraması için öğretilen temel pozisyonlarda, dalların yerleştirme açılarına ve boyutlarına dikkat edilir. Bu çalışmanın amacı da bu. 

Resimde gördüğünüz düzenlemede, Shin 15, Soe 45 ve Hikae 75 derecelik açılarla kenzan üzerine takıldı. Düzenlemeyi tamamlamak için her bir ana dal çevresine belirli sayıda yan dal ve çiçek eklenir. Bu yan unsurların, ana hatları oluşturan dal ve çiçekleri maskelemeden, gölgede bırakmadan vurgulaması önceliklidir.

İkebana düzenlemelerinde bakış açısı çok önemli. Bu düzenlemenin de önden ve göz hizasında sergilenmesi gerekiyor. Bu resim sadece önden ve üstten bir açıyla çekildiğinden bunu, yukardaki fotoğraftan anlamak maalesef biraz zor.





İkebana Yolculuğum: Kişisel Bir Not



İkebana ismiyle ilk kez çocukluğumda tanıştım. Anadolu lisesinde hazırlık sınıfını bitirmiş, büyükler nezninde, ailede İngiliz diline "vakıf" tek insan olarak mimlenmiştim. Annem elime, renkli kalın kağıda basılmış, broşür benzeri katlanarak açılan, ince küçük bir kitapçık verdi. Her sayfada farklı bir çiçek düzenlemesinin altında, tercüme etmem beklenen birer paragraflık kısa açıklamalar bulunuyordu.  Sorumluluk sahibi, ciddi her 12 yaşındaki kız çocuğu gibi dikkatle işe koyuldum. (Hatırlatırım o yıllarda henüz bilgisayar ve İnternetle tanışmamıştık, bilgi kaynaklarımız bir Longman sözlük ve Meydan Larousse gibi ansiklopedilerle sınırlıydı). Tercüme çabam ikinci sayfada tıkandı. Annemi bu çok ilginç teknik konusunda aydınlatmam mümkün olmadı. Gerçi o zaten Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu'nda kendisine öğretilen herşeyi ve çoğunlukla fazlasını öğrendiği için bu konuda da bilgi sahibiydi. Fransızca bilmeyen annem, ben yıllar sonra Cenevre'de ikebanayla ilk gerçek temasımı yaşayıp heyecanla kendisine kenzan'dan bahsettiğimde "pique-fleur" mü diye sorup, beni yeniden şaşkınlık ve hayranlığa sürüklemişti. 

O küçük kitapçıktaki asimetrik, ilginç çiçek, dal ve bitki kompozisyonları aklımın bir köşesine yer etmiş olmalı, aradan geçen 30 küsur yıl sonra 
küçük rastlantılar beni, iki katı yaşımdaki bir grup İsviçreli kadınla bir kilise toplantı salonunda ikebana yapmaya sürükledi. 

Okumakta olduğunuz bu seyir defteri, benim ikebana yolculuğumun kaydı olmaya soyunuyor.  

Anıları geçelim. 

İkebana, çiçek, dal, ot, meyve sebze ve benzeri canlı (ya da kurtulmuş) bitkisel malzemeleri kullanarak,  içinize işleyen, yaşayan, sınırlı ömrünün bilincini seyredene yansıtan sanat eserleri yaratmak olarak tanımlanabilir. 

Biraraya getirdiğiniz doğal malzemenin, çoğunlukla zaten kendiliğinden güzel çiçek ve bitkilerin,  bir bütün olarak bir ikebana düzenlemesi haline geldiğinde; tek tek güzelliklerinin ve anlamlarının  toplamından farklı, daha zengin, daha aşkın bir sey olması gerekiyor. Bir bakıma izleyicisini şaşırtması ve büyülemesi, kendisini fark etmeye, anlamaya ve takdir etmeye yönlendirmesi bekleniyor. Yani her sanat eserinde olduğu üzere kendine ait bir ruhu, bir amacı, bir arka planı, bir iç anlamı bulunmalı. Bu yüzden bir vazoya belirli şekillerde konulmuş her çiçek kompozisyonu İkebana olamıyor. 



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...